MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğdu. Ali Rıza Efendi babası, Zübeyde Hanım ise annesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim aldığı okullar baştan sona şöyledir; ilkokul eğitimini Mahalle Mektebinde ve Şemsi Efendi Okulunda, ortaokul eğitimini Selanik Mülkiye Rüştiyesi ve Selanik Askeri Rüştiyesinde, lise eğitimini Selanik Askeri İdadisi, üniversite eğitimini ise Harp Okulu ve Harp Akademisinde almıştır. 1893 yılında Askeri Rüştiye’de okurken matematik öğretmeni ona Kemal ismini verdi ve böylece ismi Mustafa Kemal oldu.

I. Dünya Savaşı nihayete erdiğinde Mondros Ateşkes antlaşması imzalanması ile vatan topraklarını paylaşılacaktı. Fakat duruma el koyan Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak milli mücadelenin temellerini attı.

23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasına önder olan Mustafa Kemal Meclis tarafından da Hükümet Başkanı seçildi. 5 Ağustos 1921’de yine Meclis tarafından Başkomutan seçildi. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasındaki büyük emeklerinden dolayı Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesi ile şereflendirildi.

29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. 1934 yılında Gazi Mustafa Kemal’e meclis “Atatürk” soyadını lâyık gördü.

10 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda hayatına veda etti. Tüm ülkeyi yasa boğdu. Ancak inkılapları ve ülkemize kazandırdıklarıyla kalbimizde sonsuzluğu ulaşmış bir liderdir.

 

                                                                                                         

Gittiği Okullar 

Gittiği Okullar
Mahalle Mektebi
Şemsi Efendi İlkokulu
Selanik Mülkiye Rüştiyesi
Selanik Askeri Rüştiyesi
Manastır Askeri İdadisi
İstanbul Harp Okulu
İstanbul Harp Akademisi

 

Katıldığı Savaşlar

31 Mart Vakası 13 Nisan 1909
Arnavutluk İsyanı 15 Ocak 1911
Trablusgarp Savaşı 29 Eylül 1911
İkinci Balkan Savaşı 1912- 1913
Çanakkale Savaşı 18 Mart 1915
Doğu (Kafkas) Cephesi 1916-1917
Suriye-Filistin Cephesi 1917-1918
Kurtuluş Savaşı 1919 – 1923
Sakarya Savaşı 20 Ekim 1921
Büyük Taarruz 4 Mart 1922

 

Devrimleri

 1. Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

2. Toplumsal Devrimler:
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

3. Hukuk Devrimi:
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Güzel sanatlarda yenilikler

5. Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu’nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planları’nın (1933-1937) uygulamaya konulması

 

Bildiği Yabancı Diller

Atatürk’ün hangi yabancı dillere hakim olduğu maalesef kesin ve net olarak bilinmemektedir. Bu konu hakkındaki araştırmalar yok denecek kadar azdır.
Atatürk’ün Harbiye yıllarında “Bir erkanı harp subayının muhakkak dil bilmesi gerektiğini ve bunun aksini düşünmenin büyük bir hata olacağını(1)” sık sık ifade etmesi, O’nun yabancı dil öğrenme konusundaki düşüncelerini açıkça ortaya koymaktadır.

Atatürk’ün yabancı dil ile ilk temaslarının sonuçlarını O’nun 1895 yılında Selanik Askeri Rüşdiyesi’nden mezuniyet karnesinde buluruz. Yabancı dil olarak Fransızca öğrenen Atatürk’ün geçme notu o yıllardaki bazı derslerin değerlendirme sistemine göre en yüksek not olan 45’tir(2).

Ancak Atatürk’ün 1896 yılında Manastır Askeri İdadisi’nde Fransızca dersinde bazı problemler yaşadığını, bu konu hakkında “Fransızca’da geri idim. Muallim benle çok meşgul olmuyor, acı ihtarlarda bulunuyordu” dediğini öğrenmekteyiz.(3)(4)(5)(6).
1897 yılında Manastır Askeri İdadisi’nin 2. sınıfı’na geçen Atatürk, bu yılın ilk günlerinde Selanik’e döner. Bu aradan yararlanarak Fransızca’sını geliştirmeyi düşünür ve Tophane semtindeki Frerler okulunun (papaz okulu) özel sınıfına kaydını yaptırarak derslere düzenli olarak girer(7)(8). Fransızca öğretmeninin acı ihtarlarına muhatap olmak istemez. Böylelikle zayıf olduğunu düşündüğü Fransızca’sını geliştirir ve 1898 yılında Manastır Askeri İdadisi’nden yine en yüksek not olan 45 ile mezun olur(9). Manastır İdadisi’nde kendisinden bir sınıf yukarı olmasına rağmen, iyi anlaşabildiği Ali Fethi’den Fransızca’sını ilerletmede yardımlar aldığını öğreniyoruz(10). Bütün bunların sayesinde Selanik’te edindiği batı gazetelerini okuma zevkine varıyor, dünyadaki devlet şekillerini, milletlerin sosyal hayatı hakkında kafasında oluşan bilgileri arkadaşlarıyla tartışıyordu(11).

Atatürk Harbiye’deki derslerine başlamadan önce, Selanik Koleji’nin kurslarına devam etmiş ve Fransızca öğretmeninden İstanbul’da kendisine ders verebilecek bir madamın adresini de almıştır(12).

1899 yılında Harbiye’de Ali Fuat (Cebesoy) ile tanışan Atatürk, öteden beri bir yabancı dile sahip olmayı büyük bir hasretle beklediğinden, onun Moda’daki Fransız St. Joseph Lisesi’nden geldiğini öğrenince çok sevinmişti. Okumak istediği eserleri sözlükle takip etmek kendisini yoruyordu. Manastır İdadi’sinde Ali Fethi’den yardım aldığı gibi, burada da Fransızca’sını geliştirme konusunda Ali Fuat (Cebesoy)’dan yardım alır. Edindiği Fransızca sayesinde de Harbiye’de bir sınıf dönemi içinde 750 kişilik sınıfta Fransızca’dan mükafat alarak çavuş işaretinin üstüne bir de sarı şerit eklendiğini öğreniyoruz. Bu çabalarının bir sonucu olarak Fransızca gazeteleri daha rahat okur hâle gelir, dahası Fethi’nin kendisine ta Manastır’da alıştırdığı Fransız yazarların eserlerini daha iyi anlayarak gizlice de olsa okur(13). Harbiye’de yabancı dil olarak Almanca, Fransızca ve Rusça derslerini alan Atatürk’ün mezun olurken Fransızca’dan 38, Almanca ve Rusça’dan 42 notlarını alarak mezun olduğunu öğreniyoruz(14).

Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı gibi pek çok konuda sergilediği o üstün öngörüsünü yabancı dil öğrenme konusunda da göstermiş, yabancı dil öğrenmenin önemini daha okul yıllarında kavramış ve özellikle kendisini yetersiz hissettiği dönemlerde özel dersler almak da dahil olmak üzere her olanağı denemiştir.(15)

Atatürk’ün dönemin eğitim sisteminin gerektirdiği Farsça ve Arapça, bunlara ilaveten öğrenimi sırasında Fransızca, Almanca ve Rusça öğrendiğini ilk etapta kolayca anlamaktayız. Bulgaristan’da askeri ataşe olarak görev yapan Atatürk, kuvvetle muhtemel Bulgarcada bilmekteydi. Türkiye’ye gelen Bulgar heyetleri ile birebir görüşmeler(16) gerçekleştiren Atatürk, askeri ataşelik görevinde bulunduğu zamanlarda Bulgaristan’ın bazı yüksek aileleri ile de yakın ilişkiler kurmuş ve bu aileler ile Bulgaristan’dan ayrıldıktan sonra da mektuplaşmalarda bulunduğunu(17) belirtmiştir. Atatürk’ün İngilizce ile olan ilişkisini ise satır aralarında geçen şu anekdottan elde edebiliriz: Atatürk’ün sekreteri Hasan Rıza’ya bir gün Atatürk’ün iki gecedir yatağa gitmediği, yaklaşık kırk saattir durmaksızın okumakta, sadece sade kahve içmekte ve aralarda sıcak duş aldığı iletilir. Hasan Rıza, Atatürk’ü kütüphanede pijamalarının üstüne bir röpdöşambır giymiş olarak bir kitaba kapanmış durumda bulur. Uyanık olduğuna ısrar etmesine rağmen, gözleri yorgun görünmektedir ve onları aralarda ıslak bir pamukla silmektedir. Okuduğu kitap, H.G. Wells’in “Dünya Tarihin Anahatları” adlı İngilizce eseridir. Bu eser Atatürk için bir tür ilham elçisidir. Kitabı bitirir bitirmez Türkçe’ye çevirisinin yapılmasını emreder. Eserin Türkçe’ye çevirisini bir yıl sonra, aynıçizgiler içeren “Türk Tarihinin Anahatları” adlı eserin basımı izler(18). Bu anekdottan Atatürk’ün İngilizce’ye de hakim olduğu sonucu rahatlıkla çıkarılabilir.

Atatürk’ün bu dillere ne kadar hakim olduğu konusunda ise önemli sayılabilecek bazı bilgiler mevcuttur. Bunlardan birini örnek vermek gerekirse; subayların meslek bilgilerini arttırmak için meslek yayınlarının yapılmasını gerekli gören Atatürk, o yıllarda değişmiş olan piyade talimatnamesinin uygulanmasını kolaylaştırmak için Berlin Askeri Üniversitesi’nin eski müdürlerinden Gn Litzmann’ın “Seferler Mevcudunda Takım, Bölük ve Tabur’un Muharebe Talimleri” adlı kitabından “Takımın Muharebe Talimi” ile “Bölüğün Muharebe Talimi” başlıklarını taşıyan 64 sayfadan oluşan bölümlerini Türkçe’ye çevirdiğini öğreniyoruz(19). Ayrıca çeşitli kaynaklardan Atatürk’ün yabancı komutanlarla veya büyükelçilerle hararetli tartışmalara katıldığını öğreniyoruz(21)(21)(22).

Atatürk’ün yabancı dile karşı olan ilgisinin bir belirtisi olarak 2.12.1930 tarihinde Harp Akademi’sini ziyaretinde Levazım sınıfında Fransızca, İngilizce ve Almanca derslerini dinlediği aktarılır(23).

Yabancı dil konusunda, Afet İnan Atatürk’ün yabancı dillerin öğretilmesi üzerinde önemle durduğunu aktarır. Hatta sadece o dili değil, o dilin üniversite çapında edebiyatından, dilbilim özelliklerine kadar öğrenilmesinin gerekliliğine inandığını belirtir(24).

Sonuç olarak Atatürk’ün, ana dili olan Türkçe dışında, Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Rusça bildiğini düşünebiliriz.

Kaynakça:

(1) Ali Fuat Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Atatürk: Okul ve Genç Subaylık Hatıraları, Cilt 1 (İstanbul 1997)
(2) Ömer Sami Coşar, Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(3) Ali Fuat Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Atatürk: Okul ve Genç Subaylık Hatıraları, Cilt 1 (İstanbul 1997)
(4) Ömer Sami Coşar Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(5) Afet İnan, Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün El Yazıları (Ankara 1969): Atatürk ve Dil Bayramı; Atatürk’e Saygı (Ankara 1969)
(6) Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation. London: Weidenfeld and Nicolson, 1964
(7) Ali Fuat Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Atatürk: Okul ve Genç Subaylık Hatıraları, Cilt 1 (İstanbul 1997)
(8) Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation. London: Weidenfeld and Nicolson, 1964
(9) Ömer Sami Coşar, Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(10) Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation. London: Weidenfeld and Nicolson, 1964
(11) K.Z. Gençosman & N.A. Banaoğlu, Atatürk Ansiklopedisi, Cilt 1 (İstanbul 1971)
(12) K.Z. Gençosman & N.A. Banaoğlu, Atatürk Ansiklopedisi, Cilt 1 (İstanbul 1971)
(13) Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation. London: Weidenfeld and Nicolson, 1964
(14) K.Z. Gençosman & N.A. Banaoğlu, Atatürk Ansiklopedisi, Cilt 1 (İstanbul 1971)
(15) Mustafa Zülküf Altan, Atatürk; Dil, Türk Dili ve Yabancı Dil
(16) İbrahim Tatarlı, “İki Dünya Savaşı Arasındaki Dönemde Atatürk ve Modern Türkiye’nin Bulgaristan Parlamentosu’nda Değerlendirilmesi”, Atatürk ve Modern Türkiye Uluslararası Konferans: 451-459, 1999
(17) Esra S. Değerli, Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Bulgar İlişkileri (1913-1938), s.227, 2002
(18) Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation. London: Weidenfeld and Nicolson, 1964
(19) Ömer Sami Coşar, Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(20) Ömer Sami Coşar Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(21) Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri (Ankara 1969)
(22) Afet İnan, Milliyetin Temeli olan Dil Birliği, Türk Dili Dergisi, s.182, 1966
(23) Ömer Sami Coşar, Atatürk Ansiklopedisi,(1881-23 Temmuz 1908), Cilt 1 (İstanbul 1973)
(24) Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıra ve Belgeler (Ankara 1959)